Sevgili Aysel Gürel'in ölümüne çok üzüldüm ve ne zamandır yazmak istiyordum.. Bir türlü elim varıpta yazamadım... Aysel'i tanıdığım zaman çok genç ve toydum. (hoş öyle olmasa tanıyamazdım) O yıllarda Türkiye'den giden ve şimdi eşi Ayla Akıncı ile beraber Almanya'da yaşayan Sevgili dostum Tuncay Eranay'la beraberiz ve sıraselvilerde dragstorun altında eskiden sinamatek olarak kullanılan yerin en altına güzel bir tiyatro salonu yapmış üstüne de bir snack bar yapmıştık... Orada "Nasıl Milyoner Olunur" adlı oyunda oynuyordu Aysel. Tiyatronun ilk 20 sırası onun için doluyordu.. Güzel bir kadındı ve güzel insandı... Bayan bacak demeleri boşuna değildi.. 40 yaşlarına yeni gelmişti daha... Söz yazarlığına da o yıllarda başladı... Çabucak kaynaştık ve nasıl oldu bilmiyorum sevgilisi oluverdim.. Akşamları barda otururduk gitarını al derdi ben gitarla akor basardım o mırıldanırdı... "Gençlik başımda duman/ilk aşkım ilk heyecan.... Hah tamam dur... durup beklerdim... Tamam der ve devam ederdi "kovaladıkça kaçan ateş böceğim misin" Böyle çıkmıştı ateş böceği işte... Birlikteliğimiz bir yıl kadar sürdü.. O yıllarda tiyatrodan çıkınca 00.00 dan sonra yani gece yarısından sabaha kadar Paris kulüp diye bi kulüpte bateri çalıyordum.. Oda hep dinlemeye gelir işim bitince birlikte Carine club da eğlenmeye ve çorba içmeye giderdik... Sonra bu gelmelerin birinde benimle aynı orkestrada org çalan İlhan'a kaptırdı gönlünü... Onu her zama sevgiyle ve saygıyla andım...Toprağı bol olsun... Mekanı cennet olsun...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder