
1856'dan beri devam eden Batıcılık başka adı ile Tanzimat Mustafa Kemal siyasetine karşı 1945'lerde galip gelmişti.
Atlantik ötesinin Türkiye içindeki nüfusu arttı. Aynı Osmanlı döneminde olduğu gibi Azınlıklar Hıristiyan Batı ile gerekli işbirliğini kurdu. Azınlıklar Dünya tekelleri ile kurdukları ortaklıklara bu kez işbirlikçi Türkleri de kattılar. Yani onlara da bazı ekonomik imkânlar verdiler.
Böyle bir ekonomi politikanın sürdürülebilmesi için iktidarın milli olmaması gerekiyordu. Batı işbirlikçileri feodalizmi iktidara ortak ederek bu dönemi geçti. 1950-1983. Merkez politikaları diyebileceğimiz bu dönemlerde Batı işbirlikçileri yarım yamalak ta olsa içinde milli unsurlar taşıyan bu iktidarları temizlemesi gereğini gördü. Ve öyle yaptı.
Bunu bugün ki dile tercüme edersek, DYP, ANAP DSP v.b. yönetimleri tavsiye etti. Amerika Ortaçağ ideolojilerinin sahipleri ile siyasi ortaklığı kurabileceklerine inandılar. Amerika'nın Orta Asya ve Ortadoğu savaş stratejisi olan BOP'a bunun daha uygun olacağını gördüler. AKP'nin BOP planlarını uygulamak üzere Türkiye'nin başına getirilmesi Amerika'nın Türkiye'ye uyguladığı ikinci büyük operasyondu.
Gerek birinci operasyonun sonuçlarına, gerekse ikinci operasyonun kendisine (özelleştirmeler ve AB sürecine) direnen temel güç İşçi Partisi ve onun lideri Perinçek olmuştur. Onun için Amerika'nın her operasyonu döneminde mücadelesinin gereği kendini hapiste bulmuştur.
Hem birinci operasyonun sonuçları döneminde hem de ikinci operasyon dönemlerinde diğer sol milli olmamış, özgürlükler adına veya sahte demokrasi adına dolaylı olarak Amerika'nın yanında olmuştur. Bu sebepledir ki, Perinçek'in hem sağdan hem de soldan dışlanılması için her şey yapılmıştır. Ama böyle dönemlerde milli olmak ve ABD emperyalizmine kaşı olmak "sol" olduğundan ABD hiç öteki sahte sol ile uğraşmamış hep Doğu Perinçek ve İlhan Selçuk ile uğraşmıştır.
Gelelim III. Operasyona; tüm İslam ülkelerinin aksine bizde laiklerin antiemperyalist yanları ağır basar. Yani Irak'ta İslam-i kesim Amerika ile savaşır.
Bizde İslam-i kesim kendini Amerika'ya daha yakın hisseder.
Ankara'nın şerrinden Brüksel'in şefahatı daha iyidir meselesi.
İşte bu şartlarda Amerika Üçüncü operasyonu uygulamak istiyor.
Bu operasyon kesinlikle başarılı olamayacaktır. Nedenleri açıktır.
-Amerika Irak'ta büyük bir yenilgi içindedir.
-Her şeyi piyasa düzenler palavrası Amerikan ekonomisini de vurdu.
Üretim yok, borç çok.
-Bütün dünya şu veya bu şekilde Amerika'ya direniyor.
-Bunların hepsinden daha zor olanı bundan öncekilerde Türk Ordusunu yanlarına almışlardı bu kez hayır.
Son operasyonun çıkmaza gittiğini en iyi AB ve ABD görüyor.
Onun için iki günde bir talimat tekrarlıyor. Hem de Devlet TV'sinden.
" Ergenekon operasyonunu kararlılıkla sürdürün" diye.
Başaramayacaklar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder