6 Nisan 2008 Pazar

Müjdat Gezen ayıp etmiş. Veya tribünlere oynamış... Şöyle:

Onun şöyle demesi lazım değil mi: "Tiyatro özgür bir sanattır. Devletin ödenek vermesi de yasa gereğidir. Yani Devlet Tiyatrosu iktidarın borazanı olmak zorunda değildir, ama halkın borazanı olmasında bir mahsur yoktur. Yönetmen oyunu öyle yorumlamış, o lafları da eklemişse, bunun genel müdürü var, genel müdür yardımcısı var, başrejisörü var, bölge müdürü var, o güne kadar bunların hepsi de seslerini çıkarmayıp bu eklemeleri uygun bulmuşlarsa, o zaman niçin bir turnedeki temsilden dolayı hükümetten uyarı geliyor diye birdenbire kendi sanatçılarınıza ceza veriyorsunuz? Niye hükümet yalakalığı yapıp hem kurumu, hem sanatçıları küçük düşürüyorsunuz? Ben de Devlet Tiyatrosu yönetimi ile ilişkimi kesiyorum. Yazdığım oyunları oynatmıyorum, beni yönetmen sayarlar da bir teklif gelirse, yönetmiyorum vs. Böyle tiyatro yönetimini protesto ediyorum, bunlar istifa edene kadar oraya adımımı atmıyorum vs." Oysa ne yapıyor Gezen, yasayla belirlenmiş hakkını kullanmıyor, alacağı anasının ak sütü gibi helal diye düşündüğümüz parayı, hükümeti kınamak için reddediyor (veya aşağıda göreceğiniz gibi, kriterlere uymadığı için bzaten öyle bir hakkı yok) ve saptırma bir haberle günlerdir basında yer alıyor. Bakın, Müsteşar bir iki gün önce şöyle birşeyler demiş bir gazeteye: "O paralar, kriterlere uygun prodüksiyonlar için verilir. Müjdat Gezen komisyona şu zamanda çıkaracağım diye vaat ettiği oyunu zamanında çıkaramadı, o yüzden bu parayı alması zaten mümkün değildi." Haydi bakalım... Müsteşar mı olayı saptırıyor, yoksa Müjdat Gezen mi saptırıp ucuz kahramanlık yapıyor?
Ayrıca ihtiyacınız mı vardı sayın Gezen bu güne kadar neden "yardım" konusunda tavır alamadınız devletin yardım yerine tiyatronun üzerindeki siyasal baskıları kaldırması ve tiyatroyu rahat bırakmasını savunmadınız ve yıllarca ulufe almaya devam ettiniz...
Bu tıpkı Yıllar önce Levent Kırcanın açlık grevine benziyor.. Onlarca yıldır bu ülkede tiyatrolar üzerinde devlet baskısı olmuş.. Tiyatrocular potansiyel suçlu muamelesi görmüş oyun sergilemek için verdikleri bilgilendirme dilekçeleri valilikler tarafından ilgili müdürlüğe yani kültür müdürlüğüne havale edileceği yerde emniyet müdürlüğü terörle mücadele masasına havale edilmiş.. Hala polis vazife ve selahiyetler kanununda "bar,pavyon,tiyatro ve genelevlerde çalışanlar süfli işler yaptıklarından kadınlarının çalışma karnesi taşıma mecburiyeti vardır" gibi son derece onur kırıcı maddeye rağmen bu güne kadar yapılan tüm bu baskılar konusunda sessiz kalmış kendisinin çadırındaki oyuna sansür uygulanınca açlık grevine girmişti... elbette destek görmedi ve ertesi gün ilgisizlik karşısında grevden vaz geçti...
Bu bana dokunmayan bin yaşasın mantığından bir geçebilseniz....

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Ziyaretiniz için teşekkürler komşu. Bebeğe bi ara bi çeyrek altın takarsınız inşallah. Bişi de ikram edemedik, ayıp oldu. Burası da başka bir blogunuzmuş. Siteler, bloglar... ohh ohh maaşallah. Benim hiç sitem olmadı biliyo musunuz?(Burada Emrah gibi baktım, tabii siz göremediniz)Sizin özel uçağınız da vardır.. :))
Neyse Edi'ye selamlar. Kendisi vatanı kurtarmaya daldı, eski arkadaşlarını pek bi ihmal ediyor. Ben biraz şu Müjdat beyle ilgileneyim. Okumadan gitmek olmaz di mi ama? Gerçi okuduktan sonra yorum yazılır . Benim her işim ters zaten.